13 Temmuz 2012 Cuma

Açmayın teyzeler!!



Pakize teyze'nin evini temizleyerek büyüdüm ben..mahallede karşı komşumuzdu ve çocukluk arkadaşım hava'nın dayısının kaynanasıydı..bütün işlerini hava'ya yaptırırdı..tek gözü çocukken geçirdiği bir hastalık yüzünden yoktu hava'nın..mahallenin itelenmiş küçük kızıydı..kimsenin oynamak istemediği kız ama benim en iyi arkadaşımdı..çünkü bana ihtiyacı vardı..her hafta pakize teyzenin evini temizlerdi ve ne zaman bir yeri güzel temizlemese pakize teyze "kör gözünle ancak bu kadar yaparsın zaten" diyerek onu azarlardı..işte o zaman ben onun görmeyen gözü olurdum..birlikte temizlerdik evi..

Aradan yıllar geçti bu sefer karşı komşumuz asiye teyze girdi hayatıma..bütün çocukları fransada olan tek başına yaşıyan 80 yaşındaki asiye teyze..ben kardeşime perdeleri asması için para verirken o bana evinin perdelerini astırdı..ben kardeşime parayla ev süpürtürken o bana evini süpürttürdü..ben kestane filan çizemem almayalım derken o elinde iki kilo kestaneyle gelip hadi şunu çizde pişirip yiyelim dedi..yani evimde başkasına yaptırdığım ne varsa aylarca ben ona yaptım..

Safiye teyze..çocukluk arkadaşımın annesi..kızları yurtdışına evlenince ve samsundaki tek kızı çoluk çocuk yüzünden evden çıkamayınca bana emanet edildi..defalarca ankaraya götürdüm onu vize işlemleri için..hastane hastane gezdirdim şekeri..kalbi..tansiyonu..kolestrolü için..tahlil için içmesi gereken bir litre sulu içtikten sonra altına kaçırdığını gördüğümüzü anlayıp üzülmesin diye hastaneyi seferber ettim..çanta bile sokamadığınız o mendebur almanya konsolosluğuna zorla yemek soktum yemezse komaya girecek diye..

Araya nice teyzeler girdi hayatlarının ortasında kendimi bulduğum..şimdi de üst katımda iki yaşlı teyzeyle yaşıyorum..İki birbirinden acı hayatla..gittikleri en uzak mesafe pazar olan iki teyze..Şu aralar tek eğlenceleri benim..sabahları camıma gelip günaydın demeden gitmiyorlar..iki -üç saatte bir halimi hatırımı soruyorlar..Onlar da ne yapsın başka birşey yok ki yapacak..

Adalet teyze daha otoriter..ama diğerini hep ezmiş..her yere onu gönderiyor..kocası öleli 30 seneyi geçmiş..çocuklarının hepsi evlenmiş ve ayda yılda bir uğruyorlar o da para almak için..görüp görebileceğiniz en pinti insan olabilir kendisi..belki de tutumlu bilmiyorum ama 7 liralık su faturası için çok geldi diye üzülen..16 lira elektirik faturası geldi diye televizyon açmayı bırakan ki zaten geceleri ışık yakmıyorlar sokak lambasıyla aydınlanıyorlar..çamaşırları elde yıkama taraftarı..geçen gün çok yoruluyorsun böyle yıkarken hem daha fazla su harcıyorsun dedim yok dedi ben giden suyu kovayla ölçtüm böyle bir kova daha az yıkıyorum dedi..bişey diyemedim..bulaşıkları diğer teyzeye yıkatıyor ama onu da lavaboda akan suyla değil yine başka bir leğendeki suyla durulatıyor..bir sene boyunca onun gibi yaşarsam sanırım köşe olabilirim..

Elif teyze kısaca acıların kadını..13 yaşında evlendirilmiş..bir ay sonra abisi yanlışlıkla kocasını vurup öldürmüş..sonra diğer abisi tarafından dövülerek başkasına kuma olarak verilmiş..orada da olmayınca gelmiş abisinin evinde yaşamaya başlamış bir besleme gibi..her gün aynı feryadı duyuyorum sabahları "allah ne senin canını aldı ne benim..bu evde zorla birlikte yaşıyoruz" birde yanık ki sesi içimi eziyor..yoruldum artık diyo feryat figan..bu aralar benim böreklerime taktı..yengeme diyorum yufka almıyor sen yapsana diyor bana..geçen akşam yapıp ona vermedim diye gücenmiş..ama saat geçti..yoksa vermem mi..birde sütlaç istiyor benden..yengesi yapıyormuş ama ona vermiyor, dolapta saklıyormuş:/ alırsam ellerimi kırar dedi..malzemeleri aldım bulaşıkları yıkarsam yapacam ona sütlaç..

Onlarla yaşamamın en büyük zorluğu eve gelen misafirler..herkesin yaşını..işini..maaşını..evinin kira olup olmadığını..bankada prası olup olmadığını..bekarsa sevgilisi olup olmadığını..evliyse çocuğunun olup olmadığını..yoksa neden yapmadığını..varsa neden bi tane daha yapmadığını offff böyle uzayıp gidiyor ve her arkadaşımı unutmaları bir haftayı alıyor:/ bir hafta boyunca sürekli bu sorular..elif teyze evlilikten çok çektiği için hep aynı şeyleri söylüyor bana.."kızım evlenipte kocanın evinde huzurlu olacan sanma..el adamının kendinden başkasına hayrı yok..bak ne güzel kendin kazanıp yaşıyorsun" peşine de ekliyor..üzülme bak "kimler kimler evlendi sende evlenirsin" işte o zaman beynimde demet akalın çalıyor "kimler kimler yuva kuruyor, ben niye kuramıyorum!" ah be teyzem sayende güç alıyorum..bende evlenebilirim diye umutlanıyorum :)

Öyle işte..birazdan tüp söylemek için yukarıya çıkacağım..balkondan seslendiler..ben huzurlu sakin sessiz diye taşındım buraya..ama sabah altıda uyanıp uykumu bölen..sürekli kapıma - camıma gelen..camdan gizli gizli içeriyi gözleyen..balkondan taciz eden teyzelere bişey diyemiyorum..hele her konuşmasından sonra giderken "rahatsız ettim kızım, gözlerinden öperim" diyor ya elif teyze o zaman daha bi eriyorum..onlara baktıkça şimdi keyfini çıkarttığım yalnızlıktan..yalnız yaşlanmaktan korkuyorum..

4 Mart 2012 Pazar

keşkelerim ve belkilerim..


Kimden aldım, elime nasıl geçti hatırlamıyorum..Tek hatırladığım bir bankanın bekleme koltuklarında oturuyorum, elimde bir dosya, başımda beni izleyen bir sürü insan ve ben hıçkıra hıçkıra ağlayarak dosyayı okuyorum "otopsi raporu". Babamdan bahsediyorlar raporda. Boyunu, kilosunu, yaşını..geldiğinde ölmüş olduğunu..öyle sıradan bişeymiş gibi anlatmışlar ki oysa benim babam o..canım..ona birşey olmaz..güçlüdür benim babam dediğim..ölmüş oraya da yazmışlar öylece..herşeyini paylaştık babamın..biri sigorta kartını aldı..biri pasaportunu..öbürü sağlık karnesini..ben kimseye vermedim otopsi raporunu..göstermedim bile..

6 yıl önce bugündü babamın bir varmış bir yokmuş oyunu oynadığı gün..bir sabah vardı öbür sabah yoktu..sonraki sabahlarda da olmadı..

Hani sorsalar ömründeki en pişman olduğun şey nedir diye..son gecesinde babamın yanında olmayışım derim hiç düşünmeden..yalnızdı o gece..annem anneannem hasta diye oradaydı..kardeşimle ben ablamda..hastaydım ben ablamın evi daha yakındı..ama gidebilirdim ki eve..neden gitmedim..niye yalnız bıraktım babamı..belki evde olsam bunlar olmayacaktı..belki ben müdahale edecektim hemen..komşuların apar topar götürmesine izin vermeyip ambulansı bekletecektim..keşkeler ve belkilerle dolu 6. yılım bugün..ve biliyorum ki ben yaşadıkça hep peşimden gelecekler..

Şimdi evimden kilometrelerce uzakta..yalnız kalmaktan en çok korktuğum günde..tek başıma..keşkelerim..belkilerim ve gözyaşlarımla birlikte bir fotoğrafa bakıyorum..dünyanın en güzel fotoğrafına..hepimizin aynı karede olduğumuz tek fotoğrafa..bunu söylememe gerek bile yok biliyorum ama babam seni çok özledim..